بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كَذَّبَتۡ عَادٌ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٢٣

Adoğulları da peygamberlerini yalanladılar.

– Seyyid Kutub

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٢٤

Hani kardeşleri Hud, onlara dedi ki, «Siz hiç Allah'tan korkmaz mısınız?»

– Seyyid Kutub

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٢٥

Ben size gönderilmiş, güvenilir bir Allah elçisiyim.

– Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٢٦

Öyleyse Allah'tan korkunuz da, çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٢٧

Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum, benim çabamın karşılığını verecek olan alemlerin Rabb'idir.

– Seyyid Kutub

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ ١٢٨

Sizler her yüksek tepeye gösteriş amaçlı bir anıt dikerek boş işlerle mi oyalanıyorsunuz.?

– Seyyid Kutub

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ ١٢٩

Hiç ölmemek ümidi ile sağlam köşkler mi yapıyorsunuz?

– Seyyid Kutub

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ ١٣٠

Birini yakalayınca zorbaca yakalıyorsunuz.

– Seyyid Kutub

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٣١

Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.

– Seyyid Kutub

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ ١٣٢

Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.

– Seyyid Kutub

أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ ١٣٣

O size davar sürüleri ile evlatlar bağışladı.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu